DOLAR

39,9971$% 0.34

EURO

46,9648% -0.04

STERLİN

54,5125£% 0.1

GRAM ALTIN

4.247,75%-0,61

ONS

3.302,13%-0,98

BİST100

10.148,87%-1,23

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 32°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Prof. Dr. Palabıyık, “Aile, milletimizin ve devletimizin omurgasıdır”

Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte, hem aile yılının önemi hem de yürütülen akademik çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin son derece anlamlı ve önemli bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Önemi, değeri ve özelliği kaybolan veya kaybolmaya yüz tutan aile geleneğinin yerini alabilecek başka bir şey var mıdır, bilmiyorum. Bu yüzden konuya böylesine bir vurgu yapılarak dikkat çekilmesini son derece anlamlı ve çok değerli buluyorum. Aile, tarihler boyunca milletimizin can damarı olmuştur. Bayrak, vatan, namus, şehitlik ne kadar kutsalsa, aile de o kadar kutsaldır. Aile, sadece bireylerin bir arada yaşadığı bir kurum değil; bir milletin ahlaki değerlerinin, kültürünün, inançlarının korunduğu ve gelecek nesillere aktarıldığı kutsal bir ocaktır. Eğer ailemiz sağlam, güçlü ve sağlıklı olursa, toplumumuz da öyle olur. Aileyi korumak, yüceltmek, ona sahip çıkmak; sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda milletimizin geleceğine olan en büyük yatırımdır. Bu yılın ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi, hepimizin göz ardı edemeyeceği bir hatırlatmadır. Aileyi kaybetmek, her şeyimizi kaybetmektir. Bir toplumun hafızasını dolayısıyla kimliğini kaybetmesinin yollarından biri, geleneksel kavramlarının değiştirilip onlara farklı anlamlar yüklenmesi ve oluşan bu ‘anlamlandırma’ kargaşasından o toplumun değiştirilip dönüştürülme imkânı elde edilmesidir. Aynı şey, yıllardır toplumumuzun birçok değer ve anlayışında olduğu gibi ‘aile’ anlayışının değişmesinde veya değiştirilmesinde de kendisini göstermektedir.” diye konuştu.

“Aileyi değiştirmek, toplumu değiştirmektir”

Ailenin toplumdaki merkezi rolüne ve bireylerin sağlıklı gelişimindeki etkilerine vurgu yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Aile içi değerlerin korunması, sadece bireysel değil, toplumsal barış ve huzur için de kritik bir öneme sahiptir. Çünkü aileyi değiştirmek, toplumu değiştirmektir, ailenin içini boşaltmak, toplumun geleceğini boşaltıp gaye ve hedefsiz bırakmaktır. Kültür emperyalistleri; diziler, filmler gibi medya kanalları ile dünyanın her yerinde aile yapısını bozma çabasındadır. Aile, bir toplumun temeli, en sağlam yapı taşıdır. Aile güçlü olursa, toplum da güçlü olur. İşte bu yüzden bu emperyalistler, aileyi zayıflatmaya, içini boşaltmaya çalışıyorlar. Tarih boyunca Türkler, büyük ve köklü devletler kurabilmişse, bunun arkasında sağlam aile yapılarının olması yatmaktadır. Çünkü aileler boyları, boylar budunları, budunlar da ili/devleti oluşturmaktadır. Devletler yıkılabilir, ama aileler sağlam olduğu için kalır ve devamlılık sağlanır. Tarihte ne zaman bir devlet yıkılsa, o toplumun güçlü aile yapıları sayesinde hızla toparlandıkları, yeniden ayağa kalkarak devletlerini kurduklarını görülür. Bu yüzden köklü ve güçlü bir aile yapısına sahip olmak, aynı zamanda güçlü bir devletin de garantisidir” dedi.

“Aileye sahip çıkmak, toplumsal sorumluluğumuzdur”

Dekan Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Hayatın koşuşturması içinde işimiz, sorumluluklarımız bizleri bazen öylesine sarar ki, sevdiklerimize, ailemize vakit ayırmak zorlaşır. Ancak unutulmamalıdır ki, aileden kopmak, insanın kendi iç dünyasında yabancılaşmasına yol açar. Aile, bizim en temel duygusal ve manevi bağlarımızı oluşturduğumuz yerdir. İslam’da da aile, toplumun temel direğidir. Kur’an, aile ve evliliğe önem atfederken Peygamberimiz Hz. Muhammed de aileyi, huzur ve barışın kaynağı olarak göstermiştir. Aile, sadece biyolojik bir bağdan ibaret değildir; aynı zamanda ahlaki değerlerin, sevginin, sabrın, hoşgörünün işlendiği bir okuldur. Aileye sahip çıkmak, sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluğumuzdur. Çünkü sağlam bir aile yapısı, sağlıklı bir toplumun teminatıdır. İslam, ailenin huzur içinde büyümesini, bireylerin birbirlerine destek olmasını ve akrabalık bağlarının korunmasını emreder. Ailedeki sevgi, saygı ve bağlılık, hem bireylerin hem de toplumun barış içinde yaşamasının temelini oluşturur” diye konuştu.

Prof. Dr. Palabıyık, “Maalesef günümüzde, ailesine ve aile kavramına karşı yabancılaşma görülmektedir. Bu yabancılaşma hem evlilikte uzaklaşmada, hem aileden uzaklaşmada hem de akrabalık bağlarının zayıflamasında kendini göstermektedir. Bu hususun çok acilen alınacak tedbirlerle çözülmesi, mevcut duruma alternatifler üretilmesi, evliliğin, ailenin ve çocuk sahibi olmanın özendirilmesi için hızlı ve etkili tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirlerin başında aile yapımızı tehdit eden dizilere ve programlara son verilmesi ancak zıddı dizilerin çekilmesi ve programların yaygınlaştırılması gelmektedir. Geçim standartlarının iyileştirilmesi, evliliklerin kolaylaştırılması ve evlenmeye gücü yetmeyenlerin evlendirilmesi gibi tedbirler önemlidir. Tüm bu tedbirler dini açıdan da emredilmiş ve özendirilmiştir” dedi.

“Aile, toplumun sağlam temellerinin inşa edildiği kutsal bir yapıdır”

2025 “Aile Yılı” kapsamında akademik ve toplumsal platformlarda sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanlığına atandığım günden itibaren, aile ve kadının toplumsal, kültürel ve dini yönlerine dair birçok çalışmayı hayata geçirmeye gayret ettim. ‘Toplumsal Cinsiyet ve İslam Düşüncesinde Kadın’ başlıklı bilimsel makalemi DergiPark’ta yayımladım. Ayrıca; geçen yıllarda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında benim de konuşmacı olarak bulunduğum, kadının İslam’daki yerine ve toplumsal rollerine dair öğrenci panelleri gerçekleştirdik. Akademisyenlik hayatımın ilk yıllarından itibaren verdiğim derslerde, özellikle İslam’da kadının konumunu, tarihsel bağlamda kadının toplumdaki rolünü her fırsatta vurgulamaya çalıştım. Lisans ve lisansüstü derslerimde, İslam’da kadının hakları ve aile içindeki yerini derinlemesine işledim. İlerleyen süreçlerde, disiplinlerarası panellerle bu konuları daha geniş bir çerçevede tartışmayı planlıyorum. Çünkü İslam’da aile, sadece bir kurum değil, toplumun sağlam temellerinin inşa edildiği kutsal bir yapıdır. Aileyi güçlü tutmak, sadece bireyi değil, tüm toplumu güçlendirir” dedi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ETi’den Orman Yangınlarıyla Mücadeleye Güçlü Destek

HIZLI YORUM YAP